Enflasyonda Düşüş Hedefi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ardahan'da düzenlenen AK Parti İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, enflasyonla mücadeledeki kararlılıklarını vurguladı. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yüzde 75 olan enflasyonun yılsonunda yüzde 44'e gerilediğini belirten Yılmaz, önümüzdeki aylarda yüzde 40'ın altına, yıl sonunda ise yüzde 20'li rakamlara düşmeyi hedeflediklerini açıkladı. Bu hedef, düşük enflasyon ortamının sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için kritik önemini gösteriyor. Fiyat istikrarının yatırım ortamını güçlendireceği ve ekonomik öngörülebilirliği artıracağı vurgulandı. Geçmişte en hızlı büyümenin düşük enflasyon dönemlerinde yaşandığı hatırlatılarak, enflasyonun düşürülmesinin büyümeyi kalıcı hale getirme anlamına geldiği belirtildi. Ayrıca, düşük enflasyonun gelir dağılımını iyileştirerek sosyal adaleti güçlendireceği ve refah düzeyini artıracağı ifade edildi. Yılmaz, 2025 yılının enflasyonla mücadelede dönüm noktası olacağını ve 2026-2027 yıllarında tek haneli rakamlara ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Bu hedeflere ulaşmak için sadece para politikalarına değil, mali disipline ve yapısal dönüşümlere de büyük önem verildiği belirtildi.
Ekonomik Başarılar ve Gelecek Planları
Yılmaz, 2023 yılında 262 milyar dolarlık ihracat ile tarihin en yüksek ihracat rakamına ulaşıldığını belirtti. Maliye politikalarıyla kamu harcamalarının verimliliğinin artırıldığı, verginin daha adil ve tabana yayılmış bir sisteme dönüştürüldüğü ifade edildi. Rekabeti artırmak ve verimliliği yükseltmek için sanayiden kamu yönetimine kadar tüm sektörlerde yapısal reformlar hayata geçirildiği belirtildi. Turizm gelirlerinin 60 milyar dolar seviyelerine çıkarak ekonomiye güçlü bir katkı sağladığı vurgulandı. Geçen yıl yüzde 4 seviyelerinde olan cari açığın bu yıl yüzde 1'in altına düşmesiyle dış finansman ihtiyacının azaldığı kaydedildi. Merkez Bankası rezervlerinin 167 milyar dolar seviyesine çıkarak Türkiye'yi dış şoklara karşı daha dirençli hale getirdiği belirtildi. 2024 Kasım itibarıyla Türkiye'de toplam istihdamın 32 milyon 748 bine ulaşması ve işsizlik oranının tek hanelerde kalmaya devam etmesi, ekonomik başarının diğer göstergelerindendir. Türkiye'nin CDS risk priminin 700 seviyelerinden 260'lara kadar gerilemesiyle dış finansman maliyetlerinde 7-8 milyar dolar tasarruf sağlandığı vurgulandı. Tarımda en büyük yatırımın sulama projelerine yapılması, tarımsal üretimi artırmak ve gıda fiyatlarını dengelemek için atılan adımlar arasında sayıldı. Sosyal konut projeleriyle metropollerdeki konut fiyatlarını dengelemek ve genç çiftlere öncelik tanıyan yeni konut modelleri oluşturmak hedefleniyor.
Yapısal Reformlar ve Sürdürülebilir Büyüme
Konuşmasında, hükümetin enflasyonla mücadelesinin sadece para politikalarına dayanmadığını, mali disiplin ve yapısal reformlarla desteklendiğini de vurgulayan Yılmaz, bu reformların sürdürülebilir büyüme için hayati önem taşıdığını belirtti. Özellikle tarım sektöründeki yatırımların gıda güvenliğini güçlendirmesi ve konut projelerinin sosyal adaleti desteklemesi gibi somut örnekler verildi. Ekonomi yönetiminin istikrarlı ve öngörülebilir bir yol izlediğinin altı çizilerek, bu durumun hem iç hem de dış yatırımları çekeceğini, Türkiye ekonomisinin geleceğine olan güveni artıracağı belirtildi. Ülkenin ekonomik başarısının, ihracattaki rekor artış ve düşen cari açık gibi somut verilerle desteklendiği vurgulandı. Bu başarıların, devam eden yapısal reformlar ve mali disiplin ile daha da güçleneceği ifade edildi.